11 Nisan 2012 Çarşamba

Herşey neden böyle anne?



Herşey neden böyle anne?
Keşke beni daha hırçın yetiştirseydin,çocuklar oyuncaklarımı kırarken boşver kızım demeseydin,al sahip çık kırdırtma deseydin ya da sen müdahale etseydin engelleseydin kırmalarını..
Keşke alttan alma,hoşgörülü olma,ilk adımı sen atan ol gibi öğütleri çok söylemeseydin ilkokulda belki o zamanlar ağlayan da ben olmazdım değil mi anne ve sen de demezdin hergün ağlayarak geliyordun diye..
İyi olmak,özür dilemenin önemi,erdemli olmak,boşvermek,sen yine de iyiliğini yap demek evet hepsi doğru öğütlerdi peki neydi yanlış olan anne?
Yada bunların iyi güzel olduğunu söyledin yap dedin ama üzüleceksin de diye niye demedin ki? Ben de sandım hem bunları yapıp hem de mutlu olucaz,öyle değilmiş değil mi anne?
Şimdi sadece senin kızmaların olsun istiyorum ve ben ,sen bana kızarken yine sana koşup ağlayayım,nolur anne kızma diyip ama yine de sana sarılıyo olayım,boyumun anca yettiği beline..sadece sen ve ben olalım olmaz mı anne?olmaz mı...



EY ARKADAŞ..

Öyle bir şiir olsun,
Alıp götürsün uzaklara..
Bir yanda ılık rüzgar,bir yanda yapraklar...
Hafif soğuk bir hava,omuzlarını çekerek yürü sokaklarda..
***
Çok mu dertlisin neden bu hava bu hüzün?
Kırıldı mı kalbin ,ney incitti seni..
Hadi anlat,hadi..
*
Neyi anlatayım,hangisini..
Aslında yok birşey ya,herzamanki gibi..
Başlasam konuşmaya susmam zor olur..
Sonra sen de ..sen de söylersin tipik şeyleri..

Biliyorum yardımcı olmak istiyorsun
Takma, boşver diceksin sen de ama sonra..
Sen de kıracaksın beni..
Anlattıklarım sıradanlaşacak,sabrın kalmayacak
Sen de kaybaedeceksin beni,ben de seni..
O yüzden bu sefer ne sen sor ne ben anlatayım
Aslında;
Derdin olmaması bile dertken hangisini anlatayım..
*
Hadi gel ,gir koluma sen de çek omuzlarını boynuna
Üşüyelim biraz sonra geçelim bir kenara..
Seyre dalalım,semayı,ağaçları,insanları..
Ne sen konuş ne ben ..
Sessizce dinleyelim birbirimizi..kendimizi
Huzuru bulalım ve sonra gidelim..
*
Peki..
Huzuru bulalım,sessizce dinleyelim birbirimizi..kendimizi..


Sevgili arkadaşlarıma.. :)                                                                                                               -gülnihal-

BİR ANDA..



BİR ANDA..

Yagmur atıştırmaya başladı,ellerimi semaya diktim; avuçlarıma gelsin diye..



    Şemsiyem vardı devam ederken yoluma alsam mı onu diye düşündüm ama yok ben sevmem ki çok fazla şemsiyeyi, almayayım dedım ,yagmurda ıslanmak o damlaların bana gelmesıne engel olan şemsiyeyi taşımaktan daha iyiydi ve bir anda Rahmet in Gazap'a dönüşebilecegıni gördüm,yagmur dolu olmuştu ve şiddetli bi şekilde büyük tanelere  dönüşerek yagıyordu..hatta öyle ki kolumu bile acıtmıştı..içimden niyeyse 
 'Rahmetin Gazaba dönüştügü an 'dedim.


Evet ALLAH Rahmet dolu ama Gazabı da yok değil ve biz birşeylerın kıymetını bılmezsek Rahmetlerin yerini Gazap alabilir..

Yagmurla gelen asfalt kokusuna sevınırken,kolumun acımasına da çok üzülmüştüm ,yoksa bişey yaptığımdan mı bu acıyı hissetmiş ve üzülmüştüm bilemiyorum..ama elbet birşey yapmışımdır..
 'Nolur Sen bizlere Rahmetinle muamele et RABBİM,gazabınla değil..'

Yurda uğradım,şemsiyeyi aldım,zaten çok ıslanmıştım daha fazla ıslanmaya ve acı çekmeye gerek yoktu değil mi..Artık şemsiye gerekiyordu benim için :)
Dışarıya çıktığımda ise ne dolu,ne yağmur...
Açmaktan vazgeçip kapattığım ve yine kullanmam nasib olmayan şemsiyem :) , asfalt kokusu,biraz ıslanmışlık ve üşümüşlük...Ama sanmayın var bir sitem hayır,biraz huzur,biraz hüzün biraz da sorgulama sadece...